VAJİNİSMUS TEDAVİSİNDE VAKA ÖRNEKLERİ İLE EMDR TERAPİSİ
Vajinismus
tedavisinde en etkili yöntem bilişsel
davranışçı terapi ve cinsel terapi yaklaşımının birlikte uygulanmasıdır. Bilişsel-davranışçı
terapide amaç , yanlış öğrenilmiş tepkilerin yerine yeni ve doğru tepkilerin
öğrenilmesine olanak sağlamaktır. Cinsel Terapi ,çiftlerin cinsel anlamda doğru
bilgilendirilmesi, cinsel yanlış inançlarının sonlandırılması,cinsel
kimliklerini sahiplenmesi,cinselliği konuşabilmesi ve cinsel egzersizler ile sağlıklı
bir cinsellik yaşamalarını sağlayan bir terapi tekniğidir.
Göz
Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşlem ( EMDR) , travmalara bağlı
stres bozukluklarında etkili bir işleme süreci ve tedavi yaklaşımı olarak
ortaya konmuştur. Son 25 yıldır ,kişilerin travmatik anılarına, performans kaygılarına,
fobi geliştirdikleri durumlara son derece etkili bir terapi yaklaşımı olarak
kullanımı tüm dünyada yaygınlaşmıştır.
EMDR
son yıllarda vajinismus yaşayan kadınlarda sıklıkla kullanılan kısa süreli bir
tedavi yaklaşımı olarak yerini almıştır. Özellikle cinsel taciz, cinselliği etkileyen
travmatik olaylar gibi kadının yaşantısını ve geliştirdiği olumsuz inançları ve
duyguları etkileyen durumlar , EMDR ile
duyarsızlaştırılabilmektedir.
Unutmamak
gerekir ki ,travma çok kişisel bir deneyim olabilir. Bir olayın kişi üzerinde
travmatik etki yaratıp yaratmaması, kişinin bu olayı algılayış
şekline,duygularını,düşüncelerini ve yaşantısını ne derece olumsuz etkilediğine
bağlıdır.Kişiler, kendilerinde olumsuz etki yaratan olayları ,geçmiş
yaşantılarına-mizaç yapılarına ve aile örüntülerine göre farklı şekillerde
değerlendirebilirler ve baş etme mekanizmaları farklı sonuçlar yaratabilir.
Aşağıda
okuyacağnız vaka örnekleri ,EMDR ın vajinismus alanında hangi durumlarda ve
neşekilde kullanıldığına dair daha detaylı bilgi sahibi olmanıza yardımcı
olabilir.
Vaka 1 : Elif
Elif
ve eşi 4 yıllık evlidir. Evlilikten önce 7 ay birbirlerini tanıma süreci
geçirmişlerdir.Elif ilk 3 seansa tek başına katılmış ve eşinin tedaviye katılma
sürecinde istekli olmadığını
anlatmıştır. Çift,ilk 6 ay cinsel birleşme yaşayamayınca denemeyi bırakmıştır.
Elif hanım, ilk cinsel birleşme deneyimini eşi ile yaşamış ancak düğün
gecesinin hemen sonundaki denemede, herşeyin çok hızlı gelişmesi,yeteri kadar
tahrik olamaması ve penis vajina birleşmesi sırasında şiddetli acı duyması
sebebi ile kendisini kastığını,birleşmeye izin veremediğini ve sonraki
denemelerde de bacaklarını açmakta zorlandığını anlatmıştır.
Elif
27 yaşında ve öğretmen, eşi 34 yaşında askerdir. Elif, olarak dışa dönük,konuşkan,duygularını ve
düşüncelerini rahat ifade edebilen bir mizaca sahiptir. Geleneksel bir aile
yapısında büyümüştür, 3 kardeşin en büyüğüdür. Sert mizaçlı –reddedici bir baba
ve babanın dediğinden çıkamayan bir anne figürü ile büyümüştür. Diğerlerinin
onay-sevgi ve kabulüne yoğun olarak ihtiyaç duymaktadır.Sorumluluk sahibidir.
Dental tedaviden ve yükseklikten korkuları bulunmaktadır.
Eşi,
duyguların fazla ifade edilmediği,baskın ve yönlendirici bir anne ve pasif bir
baba figürünün bulunduğu bir ailede büyümüştür.Seanslara terapistin kendisini
davet etmesi üzerine katılmış, ilk 3 seansta eşine eşlik etmemiştir.Katıldığı
seanslarda da terapistin sorularına cevap vermiş ancak kendisi ifade etmekte
zorlanmıştır. Duruma nasıl olsa bir gün geçer şeklinde bakmaktadır. Cinsel
birliktelikte ısrarcı değildir.
Elifle
yapılan bireysel görüşemelerde öykü alınırken, Elif’in 8 yaşında iken ,babası
izin vermediği halde etek ile bisiklete bindiği bir gün bisikletten düştüğü ve
bisiklet gidonunun vajinasını acıttığı
öğrenilmiştir.Elif acı ile eve gittiğinde annesi çığlık çığlığa ağladığı,”babana
bunu söyleyemeyiz ikimizi de öldürür” dediği hatırlanmaktadır.Anne ağlayarak ve
“kanadıysa mahvolduk “ diyerek vajinaya bakmaya çalışmıştır.Sonraki 1 ay
boyunca her sabah endişeli gözlerle Elif’e kan geldi mi diye sormuştur.Elif bu
olaydan sonra “ya kanarsa ve babam ve annem görürse” korkusu ile çok uzun bir
süre etek giymemiş ve bir daha hiç bisiklete binmemiştir.
Bu
anı,Elif’in ilk 2 seansta aklına gelmeyen
bir anı olmakla birlikte, detaylı sorularla açığa çıkan gizli travmatik
bir yaşantıdır.Ancak anı anlatılırken Elif bacaklarını kastığını farketmiştir.
Bu
vakada, Elif’in bisikletten düşme olayında vajinada fiziksel bir acı hatırlansa
da, anıyı daha travmatik hale getiren olay, annenin baba korkusundan kızına verdiği ve Elifte korku-suçluluk utanç ve dolaylı cinsel mesajlar uyandıran tepkidir.Eif
uzun zaman boyunca korku ile vajinasını kan var mı diye kontrol etmiş
,vajinanın dokunulmaması gereken ,çok narin ve hassas bir bölge olduğuna
inanmış,etek bile giymeyerek pantolon ile adeta korumaya almıştır.13 yaşında
regl olduğunda (arkadaşlarının anlattıklarından bu durum hakkında bilgisi varmış) uzun süre
annesine söyleyememiştir.
Elif ile EMDR’ye hazırlık seansında, öncelikle
gevşeme, dikkat dağıtma ve gerektiğinde korkularını yenme gibi kendi kendini
kontrol etme yöntemleri ve güvenli yer egzersizi çalışılmıştır. Daha sonra korkusuna neden olabilecek ilk olay ve
sonrasında ilk birleşme deneyimi ,
koşullanmaya sebep olan negatif düşünceler ve duygular bulgulanarak sırasıyla fobi protokolü çerçevesinde çift
yönlü uyarım ile işlemlenmiştir.Gelecek şablonu ile olumlu inancı
arttırılmıştır.
Emdr sonrasında Elif’te artık birleşme
yaşayabileceği ile ilgili inanç yükselmiş, birleşme düşüncesinin verdiği
korku-suçluluk ve utanç nötrlenmiştir. Tedavi ,eşin terapide desteğinin
arttırılması,çiftin daha paylaşımcı ve duygusal-fiziksel anlamda yakın zamanlar
geçirmesinin teşvik edilmesi ve cinsel egzersizler ile devam etmiştir.Bu vakada
,Elif’in eş profili de terapistin üzerinde durması gereken bir konu olmuştur.
Vaka 12. Seansta olumlu olarak sonlandırılmış ve çift 3 ay sonrasında kontrol
görüşmesine geldiğinde cinsel birleşme
anlamında herhangi bir sıkıntı yaşamadıklarını ve çift olarak iletişimlerinin
de seanslarla birlikte güçlendiğini belirtmişlerdir.
Vaka 2 : Seda
Seda
ve eşi 1 yıllık evlidir.Anlaşarak ve birbirlerini severek evlenmişlerdir. İlk
görüşmede birbirleri ile iyi anlaştıkları ve uyum içinde oldukları
gözlemlenmiştir. Seda’nın cinsel ilişki sırasında acı ve ağrı duyacağı korkusu
sebebi ile ilk 3 ay her gün cinsel ilişkiye girme çabası içinde olmalarına
rağmen, Seda’nın vajina girişini ve
bacaklarını kasması ve eşini istem dışı itmesi sebebi ile birleşme yaşayamamışlardır.
Birleşme denemeleri giderek azalmış ve son 3 aydır cinsel anlamda birbirlerine
dokunmaz hale gelişlerdir. 1 ay önce gittikleri jinekoloji muayenesinde Seda
yine aynı tepkileri verdiği için vajinal muayene olamamıştır.
2.seansta
tekli görüşmeye alındıklarında Seda, 16
yaşındayken eşinin bilmesini istemediği bir durum yaşadığını, amcasının oğlunun
kendisini sürtünme yoluyla birkaç defa taciz ettiğini
anlatmıştır.Amca oğlu cinsel birlşemeye yeltenmiş ama Seda’nın karşı koyması
ile olay gerçekleşmemiştir.Seda bu durumu hiçkimse ile paylaşamamıştır ve büyük
utanç –suçluluk ve tiksinti duymaktadır. Yetiştirilme tarzında anne ve
babasından lendini erkeklerden sakınması gerektiği-erkeklerin hep cinsellik
düşündükleri ve kadınları bu anlamda kullandıkları ile ilgili dolaylı mesajlar
almış olan Seda, eşine kadar hiçbir erkek ile sevgililik veya cinsel yakınlaşma
yaşamamıştır. Seda eşi ile çok iyi arkadaş olduklarını ,çok mutlu olduğunu ama
cinsel yakınlaşmada tiksinti yaşadığını belirtmiştir.
Bu
vakada Seda’nın aile yapısı ve eşi ile ilişkisinin temeli ve Seda’nın hangi tür
psikolojik sebepler yüzünden cinsel kaçınma davranışı geliştirsiği ayrı bir
anlatım konusudur ve seanslarda bu durum da çalışılmıştır. Ancak travmatik bir yaşantı
olması sebebi ile cinsel taciz durumuna 8 aşamalı yapılandıırlmış EMDR
protokolü uygulanmıştır.
Birinci adımda, eski travmatik olay ile ilgili sıkıntının hafifletilmesi,
ikinci adımda kaçınma-korku tepkisine neden olan şimdiki uyarana ilişkin
koşullanmanın ortadan kaldırılması ve üçüncü adımda ise Seda’ya koşullu
uyaranla birlikte gelecek ile ilgili yüzleştirmeler yapma başlıkları uygulanan Emdr terapi protokolünün temelini
oluşturmuştur.
Vaka 3 : Duygu
23 yaşındaki Duygu ve 29 yaşındaki
eşi, 8 aylık evlidirler. Evlilik öncesinde birleşme olmadan sorunsuz bir
cinsellik yaşamışlar ama evlilik sonrasında birleşme yaşamak istediklerinde
Duygu’nun aşırı derecede korkması,ağlaması ve tüm vücudunun kasılıp titremesi
gibi belirtilerden sonra birleşme denemelerini sonlandırmışlardır. Eşi, Duygu’ya
kendi deyimi ile “prenses” gibi davranan, kibar ve anlayışlı bir figürdür.
Duygu,kişisel ve geçmiş öykü
alındığında, küçük yaşlardan itibaren okul fobisi, anne bağımlılığı, sınav kaygısı
ve kedi fobisi gibi kaygı temelli durumlar yaşamıştır. 2 ağabeyinden sonra
dünyaya gelen ve üzerine titrenen bir kız çocuk olmuştur. Ailede baba evhamlı
ve korumacı, Duygu’ya oldukça düşkün bir
figürdür. Duygu, annesinin en büyük ağabeyine çok daha düşkün olduğu bilgisini
altını çizerek vermiştir.
Duygu sınırlı sosyal ortamı olan ve
çekingen bir yapıdadır ancak hayal ve imajinasyon dünyası çok zengindir. Hayal
kurmayı çok sevdiğini,her akşam uyumadan önce gelecekte nasıl bir hayat
yaşayacağını film izler gibi hayal ettiğini anlatmıştır.
Kendisine cinsellikle ilgili travmatik
bir olay yaşayıp yaşamadığı sorulduğunda, en yakın arkadaşı ile zaman zaman
cinsellik konuştuklarını ve arkadaşından cinsel birleşme esnasında kadının
canının çok yandığını ve çok kanama olduğunu hatta penisin vajina içinde
kilitli kalıp çıkamayabileceğini ve hastanelik olunabileceğini duyduğunu , bu
bilginin kendisini çok korkuttuğunu ve günlerce rüyasına girdiğini anlatmıştır.
Duygu, kaygılı yapısı ve renkli
imajinasyon yeteneği ile birlikte duyduğu kelimeleri aşırı derecede gerçekçi
şekilde görselleştirmiş ve sanki kendi başına gelecekmiş gibi zihnine
koşullamıştır.
Seanslarda çifte yanlış inançları
sonlandırmak için doğru cinsel bilgiler verilmiş ve Duygu’ya rahatlama
teknikleri öğretilmiştir. Bedeni tanıma ,aşamalı vajina duyarsızlaştırma
egzersizleri,aşamalı dokunma egzersizlerinden sonra, Duygu’da daha sağlıklı
görsel imajisnasyonlar oluşması ve zihnindeki yanlış bilgiye dayalı travmatil
görsellerin sonlanması için fobi protokolüne bağlı kalarak EMDR terapisi
uygulanmıştır.
Duyulan bir bilgi,kişiye özgü sebepler
ve kişisel algı farkı ile travmatik bir etki yaratabilir. Bu vakada travma,
Duygu’nun başına gelmemiştir ancak Duygu kendi başına gelmiş gibi travmatize
olmuştur.
Vaka 9 seansın sonunda cinsel birleşmenin
yaşanması ile sonlandırılmış ve çift 3 ay sonra kontrol görüşmesine
çağrılmıştır. Kontrol görüşmesinde çiftin sağlıklı olarak cinsel birleşme
yaşamaya devam ettiği bilgisi alınmıştır. Bu danışan ile daha sonra kedi fobisi
üzerine Emdr çalışılmıştır.